Bu Hafta Sinema Haftası Olabilir.

    Türkiye'de bir çok il'deki Sinema salonlarında toplam 17 film vizyona girdi. Bu sinemaların 5 tanesinin yerli olması salonları bir hayli hareketlendirecek ancak yabancı olan filmlerde yabana atılacak gibi değil. Aksiyon severler hafta sonunu iyi değerlendirmeli diye düşünüyorum.

   Öne çıkan filmlerden ve yönetmenlerinden yerli / yabancı birkaç tane sizlerle paylaşarak bu hafta sonu için size bir kaç tüyo vermiş olmak istiyoruz.

                        CİNNİ : Uyanış

     Yönetmenliğini Müzisyen Emre Aydın'ın üstlendiği bir gerilim filmidir. Bu yapıtın tüm müzik ve fonlarının kendisi tarafından yapıldığı ve oldukça dikkat çekeceği bir gerçektir. Sinema filmini en özel kılan taraf ise Emre Aydın'ın görsel yapıtlarda olacak ilk yönetmenliğidir. Kendisine gişe ve yönetmenlik hayatında başarılar diliyoruz. Umarız ki seri bir film yaratabilmiştir.

     Diğer türk sinemaları şusnlardır; 1 Kezban, 1 Mahmut: Adana yollarında , Nasıl yani, Abbasın Melekleri, memleket.

Çocuklarımız ve yetişkin tutkunları için Animasyon Film

      Alis Harikalar Diyarında: Aynanın İçinden ve Kahraman Koala isimli Animasyon filmler de bu hafta gösterime girenler arasında, dünya devi sinema yıldızlarının seslendirmesini üstlendiği bu animasyon filmler miniklerimizi ve animasyon film tutkunu yetişkinleri tatmin etmeye yeterli düzeyde yapıtlardır.

Yabancı Sinemaların Bazıları

     En dikkat çekici olan şüphesiz " Para Tuzağı" isimli yapıt. Yapımcılarının arasında George Clooney 'inde bulunduğu bu yapıt bir gerilim filmidir. Fragmanı yayınlandığı andan itibaren büyük yankı uyandıran bu yapıt bu hafta vizyona girdi ve sizi bekliyor. 

Diğer öne çıkan bazı yabancı sinemalar ise, Rüzgarın oğlu, Kronik.

Hafta sonlarının  en ekonomik Sosyal faaliyeti...

   Sinema, Aile bireylerinin hep birlikte yapabileceği en ekonomik faaliyetlerin başında geliyor diyebiliriz. havaların ısınmaya başladığı bu aylarda piknik ön plana çıksada bir faaliyet olarak sinema çocuklarımızın hem sosyal ortama entegraasyonu hemde kültürel açıdan doygunluk noktasına ulaşmaları açısında olmazsa olmazlardandır. 

   Piknik için erken olduğunu düşünenler için bu hafta sonu sinema haftası olmaya inanılmaz müsait.

   İyi seyirler dileyelim sizlere şimdiden.

https://www.sozsepetim.com/

Alışverişte "selfie" ile ödeme dönemi için ilk adımlar atılıyor.

Selfie nedir diye anlatmamıza gerek yoktur sanırım, hızlı bir şekilde hayatımıza girip sosyal medyayı kasıp kavuran en önemli paylaşımların başında gelen bir sosyal etkinlik olarak hepimizin hayatının odak noktasında zaten.O kadar kullanılabilirlik derecesi yüksekki selfie çekmeyenimiz yada bilmeyenimiz yoktur.

Bazı gelişmeler ile selfie artık sosyal bir etkinlik olmanın dışına çıkıyor. Online alışveriş dediğimiz zaman aklımıza ilk gelenlerden olan "Amazon" ziyaretçilerinin alışverişlerinde ödeme aracı olarak kullandığı yöntemlere bir yenisini eklemek için kolları sıvadı ve "selfie ile ödeme" yapılmasına olanak verecek olan bir projenin patentini almak için başvuruda bulundu.

Peki Neden Selfie Ödeme Yöntemine İhtiyaç Duyuldu

Online ödeme sistemlerinde kredi kartı ve diğer ödeme yöntemleri artık riskli bir hal aldı. Kredi kartı dolandırıcılığı ve başkasının kredi kartı ile asıl kişinin bilgisi olmadan yapılan alışverişler tartışmasız büyük sorun teşkil ediyor. Bu yöntem ile standartların üstüne çıkılarak kişiye özel olması hususunda sınıfta kalmış kredi kartını ezerek gerçek anlamda "kişiye özel"  kelimesinin hakkını veren bir ödeme aracı doğacak.

Online hırsızlıklarda yaygınlaşma ile doğru orantılı azalacaktır.

Selfie ile ödeme yöntemi nasıl kullanılacak

Başvuru sahibi tarafından bu konuda net bir bilgi paylaşılmadı ancak başvuru esnasında takdim edilen görsellerden yola çıkarılarak bazı medya kuruluşlarının haberlerine konu olan detaylardan bahsedecek olursak üyelik safhasında görüntülü bir kayıt alınması ve ilgili ürünün satın alma sayfasına gelindiğinde farklı bir mimik hareketi ile ödeme onayı alınması gibi yorumlar yapılıyor.

Teknolojinin iliğimize kadar işlediği 2000 li yıllarda bir çok "ilk" gördük ancak bu başvuru ile online alışveriş heyecan verici ve güvenilir bir hal alacaktır.

https://www.bilgisarayi.net/

Zihin kontrolü ve hipnoz nasıl oluyor?

Hipnoz ile karşı tarafta izin var ise hayatına müdahele vardır. Hipnozda karşılıklı uzlaşma olabilirse hipnoz yapılabilir. Bir takım blokajın yapılabilmesi mümkündür, yalancı bellek ile geçmişi unutmak mümkündür.

Hipnoz ile bir ağrının unutulmasına sağlıyor. Hipnozun altında davranışsal ve gelişsel terapi uygulanabilir. Elinde çekiç olan herşeyi çivi zannetmesin, ben hipnoz biliyorum diye her şeyi hipnoz ile çözmek yanlış bir iddiadır. Gerekli yollar ve telkinler ile eğer hipnozdan sonra kişi rahat edecek ve hayatını düzeltecekse hipnoz yapılmaktadır. 

Çocuk Yetiştirmede Etkili Anne-Baba Tutumu

Gerçekten iyi isteyen bir çocukta bazı durumlar başarı ile sonuçlanabilir. Evdeki ortamda da bazen çocuklar kendisini çok iyi ifade etmeyebilir. Bazı çocuklar matematikten anlamaz ama çok iyi resimler çizebilir, anne ve babaların tek düze beklentileri maalesef bazı çocukların yok olmasına sebep oluyor bu da mutsuzluk ile sonuçlanıyor.

Anne ve baba kaybı çok önemli ve çocuğu etkileyen sonuçlardır. Çocuğun babası öldü ise anne burada hem sevgi hem de disiplin vermesi gerekmektedir. Kaybı telafi edecek şekilde yaklaşmalıyız ama çocuğun disiplininden ödün vermemek gerekiyor. Kayıplar yaşamın bir parçası önce bunu kendimiz içimizde anlamamız lazım.

Bazı ailelerde baba kaybı hiç konuşulmaz bir türlü ele alınamaz. Böyle ailelerde inkar uzamış yası getirir. Uzamış yas ise normal yaşantısına geçemez. Bu durumda yastan sonra taşınmak başka bir eve ankara nakliyat şirketi ile taşınmak önemlidir. Eğer evdekiler çok sıkıntılı ise o evden taşınmakta bir seçenektir. Bu kayıp çocuğun ihtiyacına göre evde konuşulabilir durumda olması gerekir.

Çocuk Yetiştirmede Etkili Anne-Baba Tutumu

Çocuk eğe iletişimi tam manası ile yapamıyorsa öfke nöbetleri geçirebilir. Çocuk iletişimine müdahele edilmemesi çok önemlidir ki çocuk kendisini en güzel ve istediği şekilde ifade etmesi gerekir. Çocuk bir olayı çözemeyebilir ama kendi mücadele etmesi çok önemlidir. 

Çocuğa zorla bir şey yaptırma içine kapanmaya hatta depresyona kadar giden bir durum oluşturabilir. Çocuk depresyonda olabilir hatta gider parkeleri çizebilir belki de sistre cila uygulanması da gerekebilir. Çocukta depresyon var ise iştahsızdır, bu gibi durumlarda anne çok iyi olayları kritik etmesi gerekmektedir. Çocuk ya da ergen depresyonda ise kendisine zarar verme, madde kullanımı ya da yanlış çevre seçimi gibi olaylara gark olabilir. Bu konuda gerekirse ergen psikolojisinden bir yardım alınmalıdır. Kürk mantolu madonna kitabının kahramanı raif gibi çocuk pasif agresif bir kişiliğe sahip olur ve çekingen yaklaşır her şeye.

Çocuk bazen ne yapacağını bilmez ya da iyi bir eğitim çocuğa verilmemiştir özellikle annenin bu konuda çok iyi yetişmiş ve olayları iyi kontrol etmesi gerekmektedir. Çocuğun ifadesi farklı olabilir ama iç konuşması farklı olabilir, bu gibi durumlar bazen psikyatr yardım ile giderebilir.

Sanal Ülke

Nasıl bir başkanlık sistemi

Başkanlık sistemlerinde erken seçim yoktur ve yasama faaliyetleri artar. Yasama sürecine katılım daha da artmaktadır. Başkanlık sistemi uygulanan ülkelere baktığımızda yasalara milletvekiller daha aktif olarak katılıyorlar.

Yasamanın yürütme üzerindeki denetim yetkisi parlemento üzerinden uygulayamıyor. Bizim gibi gelişme trendi olan ülkeler gelişirken yavaş gelişiyor. Başkanlık sistemi olan ülkelerden iyi de var kötü de var başkanlık sisteminde Almanya iyi iken ırak suriye gibi ülkelerde başkanlık sistemi var ama bu da ülkenin vatandaşlarının okuması ve yazmasıdır bu çok önemlidir.

Parlemente sistemde erken seçim ihtimali olduğundan dolayı parlementer rejimde hükümetlerin ömrü kısa sürüyor. Yürütmenin meşrutiyeti açısından başkanlık sisteminin gelmesi gerektiğini söylüyorlar.

https://www.merkezteknikkombi.com/

Zihin kontrolü nasıl yapılır?

Her taraftan zihin kontrolü yapılıyoruz. Pazarlamacılar ve siyasetçiler bunu çok iyi yapıyorlar.İnsanlar algı çalışmasının nasıl yapıldığını bilemiyorlar, nasıl etkilendiğinin farkında olmadığımız için bir şeylere inanıyoruz. 

Bir şey alırken nasıl karar veriyoruz, sistre cila yaptığımızda veya nakliyat ankara şirketi ile çalıştığımızda nasıl karar veriyoruz tüm bunları bazı insanlar çok iyi biliyorlar ve ona göre insanları kontrol ediyorlar. 

Bir okuldan mezun olduğunuzda sertifika programlarına gidiyoruz ve insanları zayıf olan konuları aktararak onların güçlenmesini sağlıyoruz. Her insan farklıdır ama her insan aynı şeyleri yapmaya zorlanıyor. Her insanı siz aynı konularda yetiştirip tek güç oluşturmaya çalıştığınızda insan çeşitliliğinden faydalanamıyoruz. 

Bütün insanları aynı düzene sokmaya çalışıyoruz ama ve sorunlu kişileri sorunsuz gibi yaptırmaya çalışıyoruz gerekirse ilaç vererek onları yok etmeye hedefliyoruz çünkü farklı düşünen kişileri istemiyoruz. Disleksi hastaları çok zeki olmalarına rağmen onları toplumdan uzak tutarak onları renjide ediyoruz ve farklı şeyleri kendimize tehdit olarak görüyoruz.

Laiklik tartışmaları nasıl son bulacak

Bizde inançlara dokunmama zaten dinin gereğidir, devletin olması gereken yer bellidir. Kuran'da ki hürriyet ne batı da ne de doğuda vardır, Kuran herkese eşit mesafededir. 

Laiklik nedir diye sorulduğunda, camileri kapatan ahır yapan kuran yasaklayan bir laiklik tartışması ortada duruyor ve herkes bu açıdan tartışıyor. Laiklik herkese lazımdır, hangi kavramı tartışırsak tartışalım insan odaklı tartışmalıyız. Onun bunun üzerinden değil de toplumun üzerinden tartışmalıyız. 

Peygamber efendimiz bir şey yaptığınıda Allah adına değil kendi adınıza yapın demiştir.İnsan hata yapmaktadır ve bu normaldir. 

Gelecekte neler olacak?

Teknoloji geliştikçe insanda gelişiyor yanı sıra sağlıkta gelişmeye devam edecek. Dünya gelişmesini sürdürüyor öldürücü bir inavosyon ile devam ediyor aynı zamanda da sağlık alanında yeni olaylarda devam ediyor.

Kanserde gelişmeler oluyor, çevresel etkiler ile kanser aktive oluyor çevreyi değiştiremediğimiz için sağlık alanında hücrelerin sırrı çözülüyor biz çok ara dönemdeyiz ve ileri de neler olacak kimse tam olarak bilmiyor. 

Yeni ürünler üretiliyor ve tanıtım yapıldıktan sonra insanlar yeni şeyi hemen tanıyor ve anında tüketiyor ve artık yeni bi şey üretmek için insanlar bekliyor. 

Türkiye teknolojiyi nasıl kullanıyor?

Akıllı telefon pazarı geliştir, artık kendi uygulamalarımız ile teknolojiye yön veriyoruz.Uygulamalar teknolojiyi yönetmektedir, Türkiye'de artık teknolojiyi çok iyi kullanıyor ama maalesef üretemiyor.

İnsanlık sürekli bilgi üretiyor, her yıl ikiye katlıyoruz bir gün gelecek geçen yıllardan daha çok bilgi üretecek ve insanlar bilgilerini akıllı cihazlarda tutuyorlar. yüzlerce müziği ve fotoğrafları cebimizde taşıyoruz, ne kadar kullanıyoruz tartışılır ama taşıyoruz. 

İmkanlar arttıkça imkanların sağladığı şeyler ile imkanlarımız artıyor. 5 G geldiğinde kendi tiyatromuzu ve kendi tv mizi yaratacağız. İnsan beyni de gelişiyor ve doğuştan diskalkuli olan bir kişi zamanla bunu yenebiliyor. İnsanların davranışları ve olaylara bakışı da bu bağlamda değiştir ne zaman psikoloğa gitmeliyim diye kişi kendi kendisine soruyor ve tedavi yolu arıyor ama önceden psikoloğa gidince deli damgası yenirdi artık bunlar geride kaldı.

Bir ekonomik kriz ile dünyanın feleği şaştı ve yakıt pili teknolojisi bir anda kayboldu. Hibrit araba yükselişe geçti ve petrol artık geride kalacak mı diye soruyoruz. Arabalar artık elektirikli ve teknoloji bu anlamda baş döndürücü.


https://www.furkandede.net/

Günümü insanın ruh sağlığı

Bir insan elini otuz kere yıkıyor diyelim ve hayatını buna göre ayarladı  kimse bundan rahatsız olmuyorsa bu kişi tedavi olmalı mı? biz ülkemizde yıllarca enflasyon ile yaşadı ve toplum buna adaptasyon yaşadı.

İnsanlar 10 yıldır bir ruh hastalığı çekiyor ama 10 yılın sonunda doktora anca gidiyor. İnsanlar bazı duygularını içerisinde yaşamayı kabul ediliyor. Öfkeyi doğru ifade etmek çok önemlidir eğer çocuk zamanında kendini iyi ifade etmezse ileri de karısına kendisini çok kötü bir şekilde ifade edebilir.

Günümüzde çoğu kişi antidepresan kullanıyor, seratomin ve adrenalin arık insanların beyni çok az üretiyor ve insanlar sıkılgan durumdalar.

Zor ve Agresif İnsanlarla Başa Çıkma Yöntemleri

1.    Soğuk Kanlı Olun

Faydaları: Kontrolünüzü sürdürme. Problemin girdabından uzaklaşma.

Nasıl: Mantıklı olmaktan uzak kişilerle karşılaştığınızda ilk kural, kontrolünüzü sürdürme ve soğuk kanlılığınızı devam ettirmedir. Ne kadar tepkisiz kalırsanız, durumu daha iyi muhakeme edersiniz.

Kendinizi kızgın ya da hayal kırıklığına uğramış hissettiğinizde, sonradan pişman olacağınız şeyler söylemeden derin bir nefes alin ve içinizden 10’a kadar yavaşça sayın. Çoğunlukla 10’a geldiğinizde, daha iyi baş etmenin bir yolunu bulursunuz ve problemi tırmandıracağınıza şiddetini yumuşatmış olursunuz. 10’a geldiğiniz halde durumunuz değişmediyse, mümkünse durumun dışına çıkın ve sakinleştikten sonra tekrar konuya dönün.

2.    “Kartal gibi Uçun”



Faydaları: Zihniniz daha rahat. Kırılganlık riski daha az.

Nasıl: Hayatınızdaki her insan tartışmaya değmez. Zamanınız kıymetlidir, o an yapacak daha önemli bir işiniz yoksa bile değişmemekte inat eden negatif insanları değiştirme ve ikna etme çabasına girmeyin. Bir başka deyişle: “Yerdeki tavuklarla vakit harcarsanız, gökte kartallar gibi uçamazsınız”. Bu demek değildir ki kendimizi tüm insanların üstünde, daha kıymetli görelim. Sadece kendi huzurunuz için zor bir meslektaşınızla ya da sizi kızdıran bir akrabanızla karşılaştığınızda diplomatik olun ve ihtiyaç duyduğunuzda burada yer alan ip uçlarından bazılarını uygulamaya çalışın. Diğer zamanlarda, aranıza sağlıklı bir mesafe koyun.

3.    Reaktif (Tepkili) Olmaktan, Proaktifliğe Geçiş

Faydaları: Yanlış yorumlama ve anlamaları azaltır. Enerjinizi problemi çözmeye harcar.

Nasıl: Karşınızdakine söylediklerinden ya da davranışlarından dolayı kırgın/kızgın hissederseniz, reaksiyon vermeden önce en az iki ihtimalide düşünmeye çalışın. Örneğin, iş arkadaşınızın mesajlarınızı görmezden geldiğini düşünmeye hevesliyseniz bile, onun meşgul olabilme ihtimalini de gözden geçirebilirsiniz. Eğer başkalarının davranışını kişiselleştirmekten kaçınırsanız, onları daha objektif değerlendirebilirsiniz. Bakış açınızı ne kadar geniş tutarsanız, yanlış anlaşılmaları o kadar aza indirebilirsiniz.

Bir başka kişiselleştirmeyi azaltmanın yolu da, kendimizi o “zor” karakterdeki kişinin içinde bulunduğu duruma bir an için koymak. Yani empati kurmak. Örneğin, muhatap olduğunuz kişiyi göz önünde bulundurup: “Böyle olmasaydı…kolay olmazdı” ile biten cümleler kurun.

“Çocuğum çok direnç gösteriyor. Böyle olmasaydı okul ve sosyal baskılarla başa çıkması kolay olmazdı.”

“ Patronum gerçekten çok talepkâr. İsteklerinin sonu gelmiyor. Böyle olmasaydı, bu kadar çok beklentiye sahip bir kurumda yöneticilik yapması kolay olmazdı.”

“Eşim duygusal olarak çok mesafeli. Böyle olmasaydı duygularını belli etmeyen bir ailede yaşamak onun için kolay olmazdı.”

Empatik ifadeler, nahoş  tavırları hoş görmez. Buna eminiz. Asıl kaçırılmaması gereken nokta; kendinize, karşı tarafın bu olumsuz davranışlara kendi yaşamlarının/tecrübelerinin neden olduğunu ve sorunun pek de sizinle doğrudan ilgisi olmadığını hatırlatmak. Mantıklı ve makul olduğunuz sürece, başkalarının hoş olmayan tavırları onların söylediklerinden daha fazlasını söyler bize.

Kişiselleştirmeden uzaklaşarak, olayları daha objektif görebilir ve daha iyi çözüm yolları bulabiliriz.

https://ruhdoktoru.com/2013/09/08/zor-ve-agresif-insanlarla-basa-cikma-yontemleri/